2020 yılı bankacılık açısından salgının etkileri dolayısıyla oldukça zorlu bir yıl olurken büyüklük liginde sıralamanın da değiştiği bir yıl olarak kayıtlara geçti.

2020 yılına ilişkin bilançolar dikkate alındığında toplam aktifler bakımından en büyük banka yine Ziraat Bankası oldu. İkinciliğe ise 2020'de bir diğer kamu bankası Vakıfbank yerleşti. Vakıfbank'ın 2020 solo bilançosuna göre toplam aktifleri 699 milyar TL olarak kaydedildi. Vakıfbank'ı, 680 milyar TL'lik toplam aktifiyle Halkbank takip etti.

2020'de büyüklük ligine kamu bankaları ağırlığını koyarken, kamu bankalarını geçen yılın ikincisi olan Türkiye İş Bankası takip etti. Solo bilançosuna göre Türkiye İş Bankası'nın toplam 593,9 milyar TL'lik aktifiyle Türkiye İş Bankası takip etti.

Sıralamada yeri değişen VakıfBank'ın Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Bankamız, ülkemiz ekonomik istikrarını korumak ve ihtiyaç duydukları her anda müşterilerimizin yanında olabilmek adına bu süreçte büyük özveri göstermiştir. Müşterilerimizin takdiriyle de bulunduğu konumu yükselterek 2. sıraya oturmuştur. Bu yalnızca finansal bir sonuç değil, VakıfBank’ın her alanda ülkesinin ve milletinin yanında olduğunun sağlam bir göstergesidir” açıklamasında bulundu.

Son 5 yılda en hızlı artış Vakıfbank'ta

Son bilançolar 2020 itibariyle toplam aktiflerine göre bankacılık sıralamasında ilk üç sırayı son 5 yılda ilk kez kamu bankalarının aldığını gösterdi. 2015 yılına kıyasla aktif büyüklüğünü en çok artıran banka da kamu bankası Vakıfbank oldu. Buna göre bankanın toplam aktifleri 2015 yılına göre 2020'de yüzde 284 arttı. Aktif artışında Vakıfbank'ı Halkbank ve Ziraat Bankası izledi.

Aydın: Kamu bankaları öne çıktı

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, Bloomberg HT yayınında bankacılık sektöründe 2020'de kamu bankalarının öne çıktığını belirtmişti.

Aydın, sektörün büyüklüğünde 2020 tablosunu şöyle değerlendirmişti:

Türkiye’nin milli geliri yaklaşık 5 trilyon lira. Bu milli gelirle bankacılığın büyüklüğü genelde mukayese edilir. Böyle baktığımız zaman, geçmişte Türk bankacılık sisteminin büyüklüğü milli gelirin altındaydı. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere baktığımızda, bu oran yüzde 100’ün üstündeydi. Son 15 yıllık süreçte bir taraftan milli gelir büyürken, öbür taraftan bankacılık sistemi daha hızlı büyüdü. Bugün geldiğimiz noktada, Türk bankacılık sisteminin büyüklüğü, milli gelirden yüzde 110’luk hatta yüzde 120’lik seviyelere geldi.

Bu yıla baktığımız zaman, sektörü ülkedeki büyümeden daha fazla büyüttük. Büyüdüğünüz ve güçlü olduğunuz zaman, krizleri yönetebilmede daha yetkin olabiliyorsunuz. Bankacılık sisteminin büyüklüğü 6 trilyon, yani milli gelirin toplamının üstünde. Bu 6 trilyonluk milli gelirin içine girdiğimiz zaman, bilançonun büyüklüğüne baktığımızda kredi büyüklüğü ciddi bir noktaya vardı.