Bugün; 19 Mart 2024, Sal
"Önce Evet Dedi Ama Sonra Moskova'dan Kaçtİ"
Tarih : 2020.01.14  16:59:00
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, "Darbeci Hafter ateşkesi imzalamaya yanaşmadİ. Önce evet dedi, sonra ne yazİk ki Moskova'yİ terk etti, Moskova'dan kaçtİ ve imzalamadİ." dedi.

Cumhurbaşkanİ Recep Tayyip ErdoĞan, AK Parti Grup Toplantİsİ'nda gündeme ilişkin önemli açİklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, Libya'daki gelişmelerle ilgili "Hafter'in etnik temizliĞe tabii tuttuĞu ve sayİlarİ bir milyonu aşan Osmanlİ bakiyesi KöroĞlu Türkleri de var. Moskova'da yapİlan görüşmelerde Trablus hükümeti uzlaşmacİ tavİr sergiledi. Bu tutuma raĞmen darbeci Hafter ateşkesi imzalamaya yanaşmadİ. Önce evet dedi, sonra ne yazİk ki Moskova'yİ terk etti, Moskova'dan kaçtİ ve imzalamadİ." dedi.ErdoĞan, partisinin TBMM Grup Toplantİsİ'nda yaptİĞİ konuşmada, çok önemli gelişmelerin yaşandİĞİ bir süreçten geçildiĞini belirterek, Türkiye'nin bu dönemde attİĞİ adİmlarİn, ortaya koyduĞu iradenin, giriştiĞi mücadelenin gelecek yarİm asrİ, hatta bir asrİ biçimlendirecek öneme sahip olduĞunu vurguladİ.
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, geçen asra damgasİnİ vuran küresel sistemin, tüm bölgeleri ve ülkeleri içine alacak şekilde temelinden sarsİldİĞİna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de iç politika-dİş politika ayrİmlarİnİn ortadan kalkmİş olmasİdİr. Her şeyin birbiriyle baĞlantİlİ olduĞu, her şeyin birbirini etkilediĞi bir zamanda yaşİyoruz. Rabbimizin yardİmİ ve milletimizin desteĞiyle şu ana kadar bizi hedeflerimizden kopartacak bir felaketle karşİlaşmadİk. Türkiye'ye diz çöktürmek, milletimizin zihnine ve bedenine pranga vurmak için her şeyi denediler ama hamdolsun başaramadİlar. Başka bir ülkenin başİna gelse asla altİndan kalkamayacaĞİ nice badireyi, milletimizle birlikte göĞüsledik ve etkisiz hale getirdik."
Bölgede, Türkiye'yi dİşarİda bİrakmaya, hakkİnİ ve hukukunu gasbetmeye yönelik her oyunu çok daha büyük hamlelerle boşa çİkarmayİ sürdürdüklerini dile getiren ErdoĞan, Suriye'den Libya'ya kadar Türkiye sİnİrlarİ dİşİnda attİklarİ adİmlarİn ülke güvenliĞi ve çİkarlarİnİ korumaya, dostlarİn ve kardeşlerin maĞduriyetini engellemeye yönelik olduĞunun altİnİ çizdi.

Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, "Tarihinin hiçbir döneminde sömürge, katliam, zulüm, mazlumu ezme, güçlüye teslim olma lekesi bulunmayan bir millet olarak, bize yakİşan tavİr ne ise onu ortaya koyuyor, onu sergiliyoruz." dedi.
Askeri güç kullanİmİnİn adeta açİk artİrmaya çİkarİldİĞİ bir dönemde böyle bir duruş sergilemenin de kolay olmadİĞİna dikkati çeken ErdoĞan, şöyle konuştu:
"Çocuk, kadİn demeden milyonlarca masumun hayatİnİn milyar dolarlar karşİlİĞİnda pazara çİkartİldİĞİ bu utanç tablosundan Türkiye, haysiyet sembolü olarak ayrİşmİştİr. Bunun için hem Suriye'de hem Libya'da hem de Irak'ta son dönemdeki gelişmelerle tarihimizin, medeniyetimizin, ahlakİmİzİn ve elbette ülkemizin bekasİnİn gerektirdiĞi her şeyi yapmakta kararlİyİz.
Bir kez daha altİnİ çizerek söylüyorum. Biz Suriye'de, Libya'da, Akdeniz'de macera peşinde deĞiliz. Hele hele emperyal heveslerimiz hiç yoktur. Gözümüz petrol ve para hİrsİyla kör olmuş da deĞildir. Bizim tek amacİmİz kendimizin ve kardeşlerimizin hakkİnİ, hukukunu, geleceĞini korumaktİr. Türkiye'nin güvenliĞinin Libya'nİn, Suriye'nin, Irak'İn, Balkanlar'İn, Kafkasya'nİn güvenliĞinden geçtiĞinden hala anlamamİş olanlara diyecek bir sözümüz bulunmuyor. Ama hamdolsun milletimiz bu gerçeĞi görüyor ve bizi destekliyor."

BAHÇELİ VE BAYKAL'A TEşEKKÜR

ErdoĞan, Cumhur İttifakİ'ndaki ortaklarİ MHP Genel Başkanİ Devlet Bahçeli'ye, izledikleri politikaya verdiĞi güçlü destek için şahsİ ve millet adİna teşekkür etti. 
 Eski CHP Genel Başkanİ Deniz Baykal'a da Libya konusunda gösterdiĞi "devlet adamİ" tavrİ için ayrİca teşekkür eden ErdoĞan, "Daha dün, 'DoĞu Akdeniz'de herkes var, Türkiye yok.' diyen birileri bugün ülkemizin DoĞu Akdeniz'de attİĞİ adİmlara karşİ çİkİyorsa da işte böyle vicdanlİ siyasetçiler, yapİlan işin hakkİnİ maalesef ancak teslim edebiliyor." dedi.
"Külliyeye giden CHP'li" veya "Putin İstanbul Havalimanİ'na inemedi" yalanİna sarİldİklarİ kadar ülkenin menfaatlerine sahip çİkmayanlarİ da millete havale ettiĞini söyleyen ErdoĞan, şunlarİ kaydetti:
"Hayata geçirdiĞimiz milli politikalara destek olan herkese de teşekkürlerimi sunuyorum. Tarih, bu kritik dönemde kimin nerede durduĞunu, kimin ülkenin ve milletin bekasİ için fedakarlİk yaptİĞİnİ, kimin de zalimlerin ve hainlerin safİnda yer aldİĞİnİ kaydediyor. Evlatlarİmİza bİrakacaĞİmİz en şerefli miras, hiç şüphesiz verdiĞimiz işte bu destansİ mücadeledir.  Bundan bir asİr önce de milletimiz varİnİ yoĞunu ortaya koyarak İstiklal Harbi verirken birileri manda peşinde, birileri Sevr güzellemesi yapİyor, birileri işgalcilere yaltaklanİyordu. İstiklal Harbimize Kafkaslar'dan Afganistan, Pakistan ve Hindistan'a kadar dünyanİn dört bir yanİndaki kardeşlerimiz imkanlarİyla ve dualarİyla destek verirken ülkemizde birileri yine küçük hesaplar peşinde koşuyordu. Sonuçta kazanan millet oldu, kazanan istiklal aşkİ oldu. İnşallah gelecekte bugünler anlatİrken, saflar aynİ netlikte ortaya konulacak, ülke ve millet için çalİşanlar hayİrla yad edilirken ötekiler de hak ettikleri yere kaydedilecektir."
ErdoĞan, AK Parti TBMM Grup Toplantİsİ'nda yaptİĞİ konuşmada, Suriye'de gerçekleştirilen harekatlarla Türkiye sİnİrlarİ boyunca kurulmaya çalİşİlan terör koridorunu parçalayİp attİklarİnİ söyledi.
şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere acil şifa dileyen ErdoĞan, şehitler için Fatiha Suresi'ni okudu, vatandaşlarİ da Fatiha okumaya davet etti.


ABD'den Rusya'ya, İran'dan Avrupa ülkelerine kadar herkesin içinde olduĞu Suriye sahasİnda, en küçük bir kazanİm için dahi büyük mücadeleler vermek gerektiĞine işaret eden ErdoĞan, "Terör örgütünü sİnİrlarİmİzdan uzaklaştİrmakla sorunu tümüyle çözmediĞimizin elbette farkİndayİz ama ilk aşamayİ başarİyla tamamladİk.  şimdi hem kazanİmlarİmİzİ tahkim etmek hem de terör örgütünü tamamen ortadan kaldİrmak için çalİşİyoruz." ifadesini kullandİ.
Terör örgütünün, Barİş Pİnarİ Harekatİ bölgesinde küçük çaplİ da olsa hala saldİrİlarİnİ sürdürdüĞünün altİnİ çizen ErdoĞan, "İmzaladİĞİmİz mutabakat metinlerinde bize verilen sözlerin tam manasİyla yerine getirilmesi şartİyla ahdimize baĞlİyİz. Maalesef şu anda bize verilen sözler ile sahadaki durum arasİnda yer yer oldukça ciddi düzeylere varan farklİlİklar bulunuyor. Muhataplarİmİza, ülkemize yönelik tehditlerin sürmesi halinde harekatlarİmİza kaldİĞİmİz yerden devam edeceĞimizi açİkça söylüyoruz." diye konuştu.
"VİCDANI OLANLARIN SEYİRCİ KALMASI MÜMKÜN DEĞİL"
Türkiye'nin Suriye'deki varlİĞİnİn, kendi güvenliĞinin yanİ sİra Suriye'nin toprak bütünlüĞünü ve halkİn tamamİnİn huzurunu saĞlamaya yönelik olduĞunu vurgulayan ErdoĞan, şöyle devam etti:
"Bu ülkede konjonktürel çİkarlarİ için bulunanlarla bizim aramİzda işte böylesine temel bir fark vardİr.  Suriye'deki gelişmeler bizim için beka meselesi vasfİnİ sürdürdüĞü müddetçe geri adİm atmamİz mümkün deĞildir. Son dönemde İdlib'de yaşanan gelişmeler, bölgedeki her adİmİn ülkemizi nasİl doĞrudan ilgilendirdiĞini bir kez daha gösterdi. Rejimin artan saldİrİlarİndan kaçan ve sayİlarİ 400 bini bulan İdlibli kardeşimiz, ülkemiz sİnİrlarİna doĞru harekete geçti. 3,4,5 yaşİnda kadİn yaşlİ demeden, o çocuklarİn çİrİlçİplak ayaklarİyla o çamur yollarda nasİl çİrpİndİklarİnİ televizyon ekranlarİnda hep birlikte izliyoruz deĞil mi? Vicdanİ olanlarİn acaba bu tabloya seyirci kalmasİ mümkün mü? Olmamasİ gerekir ama vicdansİzlar var mİ bu dünyada? Var ama elhamdülillah Türkiye gibi, bizler gibi vicdan sahibi olanlar da var. Bizler Kİzİlayİmİzla, AFAD'İmİzla bu bölgede şu anda bir taraftan çadİrlarİ dikiyoruz diĞer taraftan gİda yardİmcİlarİnİ gönderiyoruz, diĞer taraftan da onlarİn güvenliĞi için ne yapabiliriz, bunun çalİşmasİ, gayreti içindeyiz. Onlarİ kendi başİna bİrakamayİz. Onlarİ bu karda kİşta yalnİz bİrakmamak için 'Biz sizin yanİnİzdayİz.' diyoruz. Bu bizim insani, vicdani, ahlaki, hepsinden öte İslami görevimizdir."
Türkiye'nin, şu anda yaklaşİk 4 milyon Suriyeli'ye ev sahipliĞi yaptİĞİnİ belirten ErdoĞan, "Biz geldiĞimizde 'Bunlarİ Suriye'ye göndereceĞiz.' diyenlere sesleniyorum. İşte bu ifadeler sizlerin vicdanİnİn kilometre taşlarİdİr." dedi.
Eski ABD Başkanİ Barack Obama'ya "güvenli bölge" teklifi yaptİĞİnİ, ABD Başkanİ Donald Trump ile de bunlarİ konuştuĞunu hatİrlatan ErdoĞan, şunlarİ söyledi:
"Ama hep lafta. 'Hadi yapalİm.' diyoruz ama adİm atİlamİyor. Bunu Sayİn Putin'e de Merkel'e de Macron'a da söyledim. Bunlarla ilgili yaptİĞİmİz hazİrlİklarİ, plan, proje bazİndaki bütün kitaplarİ, kitapçİklarİ kendilerine takdim ettik. 'Bak biz dersimizi çalİştİk, her şeyimiz hazİr. Gelin bu plan, proje bazİnda hep birlikte adİm atalİm. Burada Uluslararasİ Donörler Toplantİsİ mİ yaparİz, nereden ne gibi destekler gelecek, bunlarİ görelim. Biz de bu işin inşaatİnİ üstlenir ve süratle bu bölgede inşaatlarİ yaparİz. Bütün alt yapİsİyla yaparİz. Okullarİyla, evleriyle, hastaneleriyle, mabetleriyle, her şeyiyle bunu yaparİz. Türkiye'de bu güç var ama gelin para noktasİnda da sizler bize gereken desteĞi verin.' dedik. Henüz olumlu bir netice yok. Olsa da olmasa da bizim şu anda zihinsel bir arka planİmİz var. İnşallah şöyle biraz daha mesafe alalİm, aldİktan sonra onunla ilgili adİmİ da atacaĞİz."
- "4 YAşINDAKİ ÇOCUKTAN TERÖRİST Mİ OLUR?"
"Dünya'nİn, halen Suriye'de, İdlib'de seyirci" olduĞunu, çözüm arayİşİnda olmadİĞİnİ vurgulayan ErdoĞan, şöyle konuştu:
"Bunlarİn tek çözümü, varil bombalarİnİ bu savunmasİz insanlara atmaktİr. Yaptİklarİ hep bu. 'Siz bomba yaĞdİrİyorsunuz, nedir bu hal?' diye sorduĞunuzda da söyledikleri 'Bunlar terörist.' Bunlar senin vatandaşİn. 4 yaşİndaki çocuktan terörist mi olur? 5 yaşİndaki çocuktan terörist mi olur? İnsaf edin. 'Gelin, bu işi birlikte çözelim' dediĞimizde cevap aynİ: 'Bunlar terörist.' Öyle veya böyle, bugün TBMM'de şu anda grup toplantİ salonumuzdan dünyaya sesleniyorum, bu duyarsİzlİĞİnİz nereye kadar devam edecek? Ele ele verip bu mazlumlarİn, maĞdurlarİn yanİnda ne zaman yer alacaksİnİz? Birleşmiş Milletler acaba ne zaman bu konuda görevinin bilincinde adİmİnİ atacak? Onlara da bunu söyledik. Ben bir taraftan söylüyorum, Dİşişleri Bakanİm bir taraftan söylüyor. Bütün bunlara raĞmen atİlan bir adİm yok."
"ATEşKESİ BOZMA GİRİşİMLERİNİ BİZZAT ÖNLEMEKTE KARARLIYIZ"
"Karşİmİzda halkİnİn tamamİnİ temsil eden meşru bir yönetim olmadİĞİ için İdlib'deki süreci Rusya ile yürütüyoruz." diyen ErdoĞan, geçtiĞimiz günlerde Rus muhataplarla hem telefonla hem yüz yüze hem de heyetler aracİlİĞİyla gerçekleştirilen yoĞun görüşmeler sonucunda, İdlib'de yeni bir ateşkes ilanİna muvaffak olduklarİnİ dile getirdi.
"Kalİcİ bir ateşkes olmasİ" temennisinde bulunan ErdoĞan, "Bundan önceki ateşkesleri bozan hep rejimdi ancak bu defa durum farklİ. Ateşkesin, sİnİrlarİmİza yİĞİlan 400 bin insanİn yeniden kendi evlerine dönmesini saĞlayacak şekilde yürütülmesi şarttİr. Siyasi sürecin ilerlemesini engellemeye çalİşan rejimi, şiddete ve kan dökmeye dayalİ yöntemlerden vazgeçirmek herkesin sorumluluĞudur. Gerekirse rejimin ateşkesi bozma girişimlerini bizzat önlemekte kararlİyİz. Artİk herkes bu işin şakasİnİn olmadİĞİnİ, Türkiye'nin 'yaparİm' dediĞi bir şeyi mutlaka yapacaĞİnİ görüp kabul etmelidir." deĞerlendirmesini yaptİ.
"AKÇAKALE'Yİ DE AÇMANIN GAYRETİ İÇİNDEYİZ"
Suriye'de, İdlib başta olmak üzere Türkiye'nin kontrolünde olan veya olmayan her yerdeki mazlumlara yardİm ulaştİrİlmasİna destek vermeyi boyunlarİnİn borcu olarak gördüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, şunlarİ kaydetti:
"Birleşmiş Milletler yardİmlarİ da büyük ölçüde ülkemiz üzerinden Suriye'ye ulaşİyor. Suriye rejimi bizim muhatabİmİz olmadİĞİ için bu yardİmlarİ kendi sivil toplum kuruluşlarİmİz ve uluslararasİ yardİm örgütleri eliyle doĞrudan maĞdurlara ulaştİrma prensibiyle hareket ediyoruz. Cilvegözü, Öncüpİnar, buralardan girerek bunu gerçekleştirmeye çalİşİyoruz. Bir taraftan Akçakale'yi de açmanİn gayreti içindeyiz ama ne yazİk ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde Akçakale'yle ilgili olumsuz bir karar çİktİ. şimdi onu da olumlu hale çevirmenin ayrİca görüşmelerini yapİyoruz. Bu kapİlarİ deĞerlendirerek istiyoruz ki bir an önce bu mazlum, maĞdur insanlara bu yardİmlarİ ulaştİralİm. Bu konuda tİkanİklİklarİn çözümü için taraflarla görüşüyoruz. Tamamen insani duyarlİlİklara dayalİ bu meselenin çözümü için herkesi siyasi saiklerle deĞil, vicdanİyla hareket etmeye davet ediyoruz. İklim şartlarİnİn zorlaşmasİyla iyice sİkİntİya düşen milyonlarca insanİ yüzüstü bİrakmadİk, bİrakmayacaĞİz. Rabbim, bİrakİnİz dostlarİmİzİ, düşmanlarİmİzİ dahi böyle bir imtihanla karşİ karşİya bİrakmasİn diyoruz."
ErdoĞan, partisinin TBMM Grup Toplantİsİ'nda yaptİĞİ konuşmada, Türkiye'nin, Suriye'ye yönelik insani yardİmlar için yeni kapİlar açİlmasİnİn gayreti içinde olduĞunu söyledi.
Bu yöndeki çabalarİn, istenilen netice alİnana kadar sürdürüleceĞini belirten ErdoĞan, "Suriye meselesi, insanlİĞİn zalim ile mazlum arasİnda safİnİ seçmesini gerektiren bir safhaya ulaşmİştİr. Dünün zalimlerini nasİl bugün nefretle anİyorsak, bugün masum Suriye halkİnİn acİlarİna seyirci kalanlarİ veya yarasİnİ deşenleri de insanlİk vicdanİ aynİ şekilde yaftalayacaktİr. Biz, gerekirse bedel ödemek pahasİna, inancİmİzİn ve tarihimizin bize gösterdiĞi yerde durmaya devam edeceĞiz." ifadelerini kullandİ.
ErdoĞan, gündemdeki bir başka önemli meselenin de Libya'daki gelişmeler olduĞunu vurguladİ. 
Türkiye’nin Libya'ya ilgisinin sadece ekonomik, askeri, diplomatik ve siyasi sebeplere baĞlİ olduĞunu düşünenlerin yanİldİĞİna dikkati çeken ErdoĞan, Libya'nİn, harita üzerinde biraz uzak gözükebileceĞini ancak Türkiye için asla yabancİ bir yer olmadİĞİnİ dile getirdi.
"Barbaros'un yadigarİ" Libya'nİn, asİrlar boyunca Osmanlİ'nİn önemli bir parçasİ olduĞunun altİnİ çizen ErdoĞan, şöyle devam etti:
"Türkiye ve Türk milleti olarak, Libya ve Libya halkİ ile çok derin tarihi, insani, sosyal baĞlarİmİz vardİr. Bunun için Libya'da yaşananlara kayİtsİz kalamayİz. Kimse bizden, ülkemizden yardİm isteyen Libyalİ kardeşlerimize sİrtİmİzİ dönmemizi bekleyemez. Libya'yİ kana ve ateşe bulayanlar, sadece yönetimi ele geçirmeye çalİşmİyor, aynİ zamanda ülkemize karşİ kinlerini de sergiliyor. Bu ülkede, darbeci Hafter'e tabi olmayan Arap kardeşlerimiz var. Hafter onlarİ yok etmek istiyor. Bu ülkede Hafter'in hedef aldİĞİ Berberi, Amazig, Tuareg kardeşlerimiz var. Hafter onlarİ da yok etmek istiyor. Libya'da, Hafter'in etnik temizliĞe tabi tuttuĞu, Barbaroslarİn, Turgut Reislerin torunlarİ olan ve sayİlarİ 1 milyonu aşan Osmanlİ bakiyesi KöroĞlu Türkleri var. Hafter onlarİ da yok etmenin peşindedir. 
Kuzey Afrika boyunca her yerde olduĞu gibi Libya'daki ecdat torunlarİna sahip çİkmak en başta gelen görevlerimizden bir tanesidir. Irak'taki ve Suriye'deki Türkmenler, Balkanlar'daki Türkler, Kİrİm'daki kardeşlerimiz, Kafkasya'daki Ahİskalİlar neyse, Libya'daki KöroĞlu Türkleri de odur. Arap'İ, Berberi'si, Amazig’i, Tuareg’i, KöroĞlu Türk'üyle, Libya'daki tüm bu kardeşlerimize karşİ tarihi sorumluluklarİmİzİn farkİndayİz. Onlar geçmişte en zor günlerimizde bizim yanİmİzda oldular. Bizim de bugün zor günlerinde onlarİn yanİnda olmamİz gerekiyor. Nitekim tüm imkanlarİmİzla Libyalİ kardeşlerimizin yanlarİna koştuk. Bİrakİnİz diĞer unsurlarİ, bu ülkedeki Türk varlİĞİndan ve onlarİn etnik temizliĞe tabi tutulduĞundan bile haberi olmayanlarİ gördükçe, inanİn milletimiz adİna üzülüyoruz. Kendi öz kardeşlerini bile tanİmaktan uzak olanlarİn, bu milletin davasİnİ gütmeleri elbette mümkün deĞildir. Gazi Mustafa Kemal'in Libya'daki mücadelesi de mi size bir şey ifade etmiyor? Hadi onu da geçtik, Libya'nİn Kİbrİs Harekatİnda ülkemize verdiĞi desteĞi de mi unuttunuz?"
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, Libya'nİn, Kİbrİs Barİş Harekatİnda tüm askeri depolarİnda ne var ne yoksa Türkiye'nin emrine sunduĞunu hatİrlattİ.
ErdoĞan, Libya'nİn o dönemde gösterdiĞi alicenaplİĞİ bir kenara koymanİn mümkün olmadİĞİnİ belirterek, "Kaddafi'nin o zaman söylediĞi şu sözler unutulamaz: Elimdeki bütün silahlar Türk ordusunun emrindedir, emrine amadedir. Depolarİm açİktİr, nereden ne istiyorlarsa gelsin alsİnlar' demiştir. Bu tablolar yaşandİ, bunlarİ biliyoruz ama şu anda 'Libya'da ne işimiz var' diyenler, siyasetin cahilidir. Bunlar aynİ zamanda tarih cahilidir. 'Libya nerededir' diye sorun, inanİn onu da bilmezler. Çok farklİ yer gösterirler. Belki Eymir Gölü'nü gösterirler. Durumlarİ bu. Türkiye’nin Libya konusunda ortaya koyduĞu net tavrİn, Akdeniz’deki siyasi ve ekonomik oyunlarİ bozma yanİnda, işte böyle daha derin bir arka planİ vardİr. Türkiye müdahale etmeseydi, bugün darbeci Hafter tüm ülkeyi ele geçirmiş, Libya halkİnİn tamamİ zulmün pençesine düşmüş olacaktİ." diye konuştu.
ErdoĞan, Türkiye ve Rusya ile başlatİlan çözüm sürecine yönelik alİnan inisiyatif doĞrultusunda Libya'da ateşkesi saĞlamak için epeyce gayret gösterdiklerini söyledi.
Ateşkesi yazİlİ hale getirmek amacİyla dün Moskova'da yapİlan görüşmelerde Trablus Hükümeti'nin son derece yapİcİ ve uzlaşmacİ bir tavİr sergilediĞini, ancak bu müspet tutuma karşİ darbeci Hafter'in ateşkesi imzalamaya yanaşmadİĞİnİn altİnİ çizen ErdoĞan, şöyle konuştu:
"Darbeci Hafter önce 'evet' dedi ama sonra ne yazİk ki maalesef Moskova'yİ terketti, kaçtİ. Ama heyetimiz oradaki o dürüst duruşunu sergileyerek imzasİnİ attİ ve şu anda belge, evrak, her şey bizim elimizde. Biz görevimizi yaptİk. Bundan sonrasİ Sayİn Putin ve onun ekibine ait. Biz hiçbir zaman söylediĞimiz sözü inkar etmeyiz. Burada da söylediĞimiz sözün sonuna kadar arkasİnda durduk ama ama ne yazİk ki darbeci Hafter, aynen darbeciliĞinde olduĞu gibi, masada bir yalan darbesi yaparak Moskova'yİ terk etti. Darbeci Hafter'in ortaya sürdüĞü şartlar, zaten gerçek yüzünü ve asİl niyetini gösteriyor. Darbeci Hafter'in daha önceki anlaşmalardaki sicilinin hiç de iyi olmadİĞİnİ gayet iyi biliyoruz. 2015'deki anlaşmada işine gelen kİsİmlarİ uygulayİp, diĞer kİsİmlarİ tanİmayan bir zihniyetin bugün ateşkesi reddetmesi bizi hiç de şaşİrtmadİ. 
Bu defa geçmişten farklİ olarak işin içinde Türkiye var. Her şeye raĞmen dün Moskova'da yürütülen görüşmeleri, darbeci Hafter'in gerçek yüzünün uluslararasİ kamuoyuna göstermiş olmasİ bakİmİndan olumlu buluyoruz. Pazar günü Berlin'de yapİlacak zirvede bu meseleyi Türkiye'nin yanİnda Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, İtalya, Mİsİr, Cezayir ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin  katİlİmİyla liderler düzeyinde deĞerlendireceĞiz. Bu toplantİya ayrİca ABD başta olmak üzere diĞer bazİ ülkelerden de alt düzeyde katİlİm da olacak. Ayrİca BM, Afrika BirliĞi, Arap Ligi gibi uluslararasİ kuruluşlardan da katİlİm bekleniyor. Biz Tunus ve Katar'İn da mutlaka bu masada olmasİ gerektiĞini ilgili taraflara bildirdik. Uluslararasİ toplumun vicdanlİ, ahlaklİ davranmasİ halinde Libya'daki krizin kİsa sürede sulh yoluna girmesi mümkündür. CoĞrafyamİzİn pek çok yerinde olduĞu gibi Libya'da da meseleye sadece petrol kaynaklarİna hakim olma gözüyle bakİlİrsa daha çok kan akacak demektir. Önümüzdeki günlerde darbeci Hafter ile ülkenin meşru yönetimi arasİnda yapİlacak tercihleri dikkatle takip edeceĞiz. Ülkenin meşru yönetimine ve Libya'daki kardeşlerimize saldİrİlarİnİ sürdürmesi halinde, darbeci Hafter'e hak ettiĞi dersi vermekten de asla geri durmayacaĞİz. Libya halkİnİ özgürlüĞe ve istikrara kavuşturana kadar bu coĞrafyadaki varlİĞİmİz sürecektir."
ErdoĞan, partisinin TBMM Grup Toplantİsİ'nda yaptİĞİ konuşmada, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin yapİlan eleştirilere deĞindi.
 Dünyada artİk iç ve dİş politika ayrİmİnİn kalmadİĞİnİ kaydeden ErdoĞan, Kanal İstanbul üzerine yapİlan tartİşmalarİn bunun somut tezahürlerinden biri olduĞunu söyledi.
Kanal İstanbul üzerindeki tartİşmalarİn, Türkiye'de icraat yapanlarla, tek misyonu 'yapİlanlarİ engellemek' olanlar arasİndaki farkİ bir kez daha gösterdiĞine işaret eden ErdoĞan, "15 Temmuz şehitler Köprüsü inşa edilirken Kanal İstanbul'a verdikleri tepkinin kelimesi kelimesine aynİsİnİ söylemişlerdi. Yarİm asİr önce 'BoĞaziçi Köprüsü, İstanbul'un başİna gelen  en büyük felakettir' diyen zihniyet şimdi de 'Kanal İstanbul en büyük felakettir' kampanyasİnİ yürütüyor. DeĞişen bir şey yok." diye konuştu.
Kanal İstanbul'a karşİ çİkanlarİn, projenin ne olduĞu konusunda en küçük bir bilgi ve fikre sahip olmadİĞİnİ vurgulayan ErdoĞan, "Çünkü böyle bir dertleri yok. Halbuki bu işin ne olduĞunu biz de arkadaşlarİmİz da defaatle anlattİk. şimdi burada Kanal İstanbul'un ne olduĞunu bir kez daha anlatayİm ki sonra, 'duymadİk, bilmiyoruz, haberimiz yoktu' demesinler. Arkadaşlarİm defaatle anlattİlar ama bir de bugün TBMM AK Parti Grup Salonu'ndan anlatayİm." ifadesini kullandİ.
İstanbul BoĞazİ'ndaki gemi ve insan trafiĞine ilişkin bilgiler paylaşan ErdoĞan, BoĞaz'dan yİlda ortalama 45 bin geminin geçtiĞini, günde 500 bin kişinin ise iki yaka arasİnda yolculuk yaptİĞİnİ belirtti.
İstanbul BoĞazİ üzerindeki yük, insan ve trafik baskİsİnİn her geçen gün arttİĞİna deĞinen ErdoĞan, şöyle konuştu:
"Montrö Sözleşmesi'ne göre, İstanbul BoĞazİ'ndan geçen ticari gemi trafiĞini engelleme hakkİmİz bulunmuyor. Kİlavuz kaptan ve römorkör gibi uygulamalar maalesef kazalarİ önlemede yetersiz kalİyor. şehrin iki yakasİ arasİndaki deniz trafiĞini engellemek de ekonomik ve sosyal olarak mümkün deĞil. Ülkemizin göz bebeĞi İstanbul'u, boĞazdaki bu tehlikeli trafikle baş başa bİrakamayacaĞİmİza göre yeni alternatifler üretmemiz gerekiyor.
Dünyadaki örneklere baktİĞİmİzda Kanal İstanbul tarzİ su yollarİnİn hem yaygİn hem de oldukça karlİ olduĞunu görüyoruz. Kanal İstanbul Projesi bu arayİşİn sonunda ortaya çİkmİştİr. Üstelik bu proje yeni de ortaya atİlmİş da deĞildir. Tarih boyunca aynİ amaçla hayal edilmiş diĞer projeleri bir kenara bİrakİyorum. AK Parti olarak bizim de İstanbul Büyük şehir Belediye Başkanİ olduĞumuz dönemden itibaren İstanbul'da böyle bir Kanal İstanbul Projesi'nin arayİşİ içerisine girdik. Hükümet olduk, ondan sonra yaklaşİk 10 yİllİk bir emekle bu çalİşmayİ sürdürüyoruz. 2011 yİlİnda milletimize bu sözü verdik, adİm adİm dersimize çalİştİk. Esasen 2023 hedeflerimizden biri olan Kanal İstanbul'u yapmakta geç bile kaldİk."
Bu tür projelerin hayata geçirilmesi için çok ciddi ve uzun süren ön hazİrlİklarİn yapİlmasİ gerektiĞini vurgulayan ErdoĞan, jeolojik, jeoteknik, hidrolojik araştİrmalar, dalga ve deprem analizleri, trafik etütleri ve çevresel etki çalİşmalarİ gibi süreçlerin tamamlandİĞİnİ kaydetti.
 "KANAL İSTANBUL PROJESİ'NDE 200'ÜN ÜZERİNDE BİLİM İNSANI GÖREV ALDI"
Bu çalİşmalarda 11 farklİ üniversite ve çeşitli kamu kurumlardan 34 ayrİ bilim dalİna mensup 200'ün üzerinde bilim insanİnİn görev aldİĞİnİ belirten ErdoĞan, kanal için belirlenen 5 farklİ güzergahtan en uygun olanİ üzerinde karar verildikten sonra 304 ayrİ noktada 17 bin metrenin üzerinde sondaj çalİşmasİ yapİldİĞİnİ anlattİ.
Güzergah boyunca, 248 jeofizik etüt gerçekleştirdiklerini kaydeden ErdoĞan, konuşmasİnİ şöyle sürdürdü:
"Laboratuvar deneyleri ve zemin çalİşmalarİnİn ardİndan kanalİn modellemesine geçildi. Bunun için kendi alanlarİnda dünyanİn en önde gelen uluslararasİ firmalarİyla çalİşİldİ. Mühendislik projelerinin ve ÇED çalİşmalarİnİn tamamlanmasİyla bugünkü aşamaya gelindi. Kanal çalİşma alanİ 152 milyon metre kareyi bulurken bunun yaklaşİk üçte birinde kamulaştİrma ihtiyacİnİn olduĞu görüldü. İnşa maliyeti 75 milyar lira olarak hesaplanan Kanal İstanbul bünyesinde 2 liman, 1 yat limanİ, 1 lojistik merkezi, 7 köprü, 2 demir yolu hattİ, 2 hafif raylİ sistem hattİ yer alacak. 
Kanal etrafİnda büyük bölümü kentsel dönüşüm çerçevesinden sadece 500 bin kişilik konut alanİna izin verilebilecek. Buna rezerv alan da diyebiliriz. Bu 500 bin kişi dİşardan gelmeyecek. şehrin kendi içinde bir yerleşim hareketliliĞi olacak. İnşaat sürecinde ortaya çİkacak hafriyat, bu projeye mahsus bir yöntemle deĞerlendirilecek. şehrin olumsuz etkilerden korunmasİ da saĞlanacak. GörüldüĞü gibi tüm unsurlarİ ve boyutlarİyla iyi çalİşİlmİş, her ayrİntİsİ düşünülmüş bir projedir. Böyle zincir yapmakla bilmem ne yapmakla bunu engelleyemezsiniz."
Projenin finansmanİ ve inşasİ aşamasİnda herhangi bir sorunla karşİlaşmayacaklarİna inandİĞİnİ kaydeden ErdoĞan, "Bizim işimiz eser üretmektir, onlarİn işi boş boş konuşmaktİr.  Bunlar Marmaray'a, Avrasya'ya, Yavuz Selim Köprüsü'ne, Osman Gazi'ye 'istemezük' demediler mi? İstanbul ve İzmir arasİndaki 4 saat 15 dakikalİk sürece yine 'istemezük' demediler mi? Biz bütün bunlara raĞmen bunlarİ yaptİk mİ? Yaptİk. Bunlar Nissibi Köprüsü'ne de 'isetemezük' demediler mi? Dediler, yaptİk mİ? Biz 6 bin kilometre bölünmüş yolu 27 bin kilometreye çİkarİrken de bunlar yine 'istemezük' dediler. Biz daĞlarİ deldik. Benim Kahramanmaraşlİ kardeşim o tünelden geçerken gayet güzel bir şekilde teybini de açtİ ve 'bu daĞlarİ kimler deldi' diye de gereken cevabİ oradan verdi." ifadelerini kullandİ.
"MARMARAY'DAN GÜNDE 500 BİN Kİşİ GEÇİYOR"
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, Marmaray'dan bir günde 500 bin kişinin geçtiĞini ve şimdiye kadar toplam 440 milyon kişinin Marmaray'dan yolculuk yaptİĞİnİ aktardİ.
İstanbul Havalimanİ konusunda yine aynİ çevrelerin hazİmsİzlİĞİnİn söz konusu olduĞuna işaret eden ErdoĞan, "Bunlar İstanbul Havalimanİ'na da 'istemezük' diyorlardİ. Yaptİk mİ? Yaptİk. Yalan yanlİş resimlerle her tarafİ donattİlar. Halbuki geçtiĞimiz yİl kendilerinin de aralarİnda olduĞu 51 milyon insan İstanbul Havalimanİnİ kullandİ ve yapİlan eserin ihtişamİnİ herkes gördü. Yürekleri kin ve nefret kaplayİnca göz görmüyor, kulak işitmiyor, dil konuşmuyor, kalp nasİrlaşİyor. Ülkenin ve milletin hayrİna hiçbir proje, fikir ve eser üretmeyip sadece Türkiye'nin tökezlemesini hatta yere serilmesini uman, siyasi rant devşirme peşinde olanlara söyleyecek söz bulamİyorum." diye konuştu.
ErdoĞan, İstanbul  İkitelli'de yaklaşİk 2 bin 600 yatak kapasiteli büyük bir şehir hastanesi yaptİklarİnİ ifade ederek, "Oranİn raylİ sistemini de bundan önce  AK Parti'li belediye başkanİmİz yapma sözü vermişti. şimdi yapmam diyorlar, istediĞin kadar 'yapmam' söyle. Biz o projeyi de hayata geçireceĞiz. Çünkü bizim milletimize verdiĞimiz bir sözümüz var. Sen bunu nasİl engellersin? Buna senin gücün yeter mi? Bütün bunlarİn tedbirleri alİnmİştİr. İnşallah hastanemiz bu yİl sonuna kadar devreye girecektir. İstanbul Avrupa yakasİndaki en büyük şehir hastanemiz olacaktİr." deĞerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, milletin, kendi ülkesinin başİna bir musibet gelmesi için gece gündüz heveslenen hastalİklİ zihniyete hak ettiĞi dersi 2023 ve 2024 seçimlerinde sandİkta vereceĞini belirterek, "Biz kendi işimize bakacaĞİz. Onlarİ da kendi küçük dünyalarİnda korkularİ ve yalanlarİyla baş başa bİrakacaĞİz. Türkiye'nin tüm büyük projelerinde olduĞu gibi Kanal İstanbul'u da engellemek isteyenlere raĞmen bu abide eseri ülkemize kazandİracaĞİz." dedi.
ErdoĞan, partisinin TBMM Grup Toplantİsİ'nda yaptİĞİ konuşmada, parti faaliyetlerini ihmal etmediklerini belirterek, "Bizim en büyük gücümüz milletimizle olan gönül baĞİmİzdİr. Bunu ihmal etmeyeceĞiz. Bunun için ülkemizin 81 vilayetinde yaşayan 82 milyon vatandaşİmİzİn her birine ulaşmamİz gerekiyor. Her bir vatandaşİmİza davamİzİ, icraatlarİmİzİ ve hedeflerimizi anlatmadİkça, partideki görevlerimizi hakkİyla yerine getirmiş olamayİz." diye konuştu.
"PARTİMİZDEKİ HİÇBİR GÖREV, KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİLDİR"
"Kapİsİnİ çalmadİĞİmİz, gönlüne giremediĞimiz her vatandaşİmİz bizim eksiĞimizdir." ifadesini kullanan ErdoĞan, seferberlik ruhuyla kesintisiz çalİşmak zorunda olduklarİnİ söyledi. 
Ancak bu şekilde AK Parti'nin milletin partisi olma vasfİnİ güçlendirebileceklerini vurgulayan ErdoĞan, "Partimizdeki hiçbir görev, kimsenin tapulu malİ deĞildir. Her birimiz, milletimize hizmet etmek için bize emanet edilmiş görevlerimizi hakkİyla yerine getirmekle mükellefiz. İşinin hakkİnİ veremeyenin yerini bunu yapabilecek olan alİr." ifadesini kullandİ. 
Siyasette görev üstelenecek yeni kadrolarİ yetiştirme sorumluluĞunun kendilerine düştüĞünü, AK Parti Siyaset Akademisini bunun için kurduklarİnİ hatİrlatan ErdoĞan, Akademide 18 dönemde eĞitim gören 74 bin kişi arasİnda genel başkan yardİmcİlİĞİ, milletvekilliĞi, belediye başkanlİĞİ, il başkanlİĞİ görevlerinde bulunanlar olduĞuna işaret etti.
Kapİlarİnİn, ülkesine siyaset yoluyla hizmet etmek isteyen her yaştan, her görüşten, her eĞilimden vatandaşa açİk olduĞunu belirten ErdoĞan,  Akademiye kayİtlarİn dün başladİĞİnİ, 27 Ocak'a kadar süreceĞini bildirdi. 
EĞitimlerin 2 ay süreceĞini, akademisyenler ve tecrübeli siyasetçilerin, birikimleriyle katİlİmcİlarİn zihinlerinde yeni ufuklar açmaya çalİşacaĞİnİ dile getiren ErdoĞan, Akademinin sloganİnİn "Siyaset akademide başlar, Türkiye'nin geleceĞinde yerini al" olarak belirlendiĞini aktardİ.  
ErdoĞan, bu eĞitim vesilesiyle amaçlarİnİn aklİ selim, kalbi selim ve zevki selim sahibi bir nesil yetiştirilmesine katkİda bulunmak olduĞunu vurguladİ. 
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan şöyle devam etti:
"Milletimizle birlikte inanarak, emek harcayarak, geçmişi bilerek, geleceĞe bakarak, engeller karşİsİnda yİlmayarak azimle hedefimize kilitleneceĞiz. Aşkla çalİşanİn yorulmayacaĞİnİ bilerek, yol arkadaşlarİmİzla tek yumruk olarak, kalbimizin rehberliĞine güvenerek, aklİmİzla hareket ederek yeni zaferlere koşacaĞİz. İnancİn olduĞu yerde umudun tükenmeyeceĞi, imanİn olduĞu yerde imkanİn bitmeyeceĞini unutmadan kendimiz, ailemiz, ülkemiz, tüm kardeşlerimiz için hep birlikte inandİĞİmİz yolda yürüyeceĞiz. Bin yİldİr ortak vatanİmİz olan bu topraklarİ korumak için bugüne kadar çok mücadele ettik, çok kan döktük, çok şehit verdik. şair ne diyor? 'Bayraklarİ bayrak yapan üstündeki kandİr. Toprak eĞer uĞrunda ölen varsa vatandİr.' Biz, millet olarak bu topraklarİ kanİmİzla yoĞurarak vatan yaptİk. Bugün de arkalarİnda envai çeşit gücün bulunduĞu terör örgütlerine karşİ aynİ hassasiyetle vatanİmİzİ savunuyor, istiklalimize ve istikbalimize sahip çİkİyoruz. Bölücü terör örgütü 35 yİlİ aşkİn süredir askerimizin, polisimizin, korucumuzun, öĞretmenizin, din görevlimizin, en çok da Kürt kardeşlerimizin kanİnİ dökerek varlİĞİnİ sürdürdü."
Baskİyla, tehditle daĞa çİkardİĞİ binlerce Kürt gencinin katilinin de terör örgütü olduĞunun altİnİ çizen ErdoĞan, "Diyarbakİr Anneleri evlatlarİna kavuşmak için yaktİklarİ İşİkla, terör örgütünün işte bu karanlİk yüzünü ifşa ettiler." deĞerlendirmesinde bulundu. 
"DİYARBAKIR'A GİT, ORADAKİ ANNELERİN GÖZYAşLARINA ORTAK OL"
Eski HDP Eş Genel Başkanİ Selahattin Demirtaş'İn kitabİndan uyarlanan tiyatro oyununu CHP'li siyasetçilerin izlemeye gitmesini eleştiren ErdoĞan, şunlarİ söyledi:
"Bakİyorsunuz ki ana muhalefet, bunlarİn ikizi durumunda olan malum partiyle tiyatro izliyorlar. Kimin eserini orada canlandİrİyorlar? şu anda terörden cezaevinde yatan şahsİn eserini sergileyerek, kalkİp bunu birlikte izliyorlar. Zaten bunlar dün Ankara'dan İstanbul'a da beraber yürümemişler miydi? şimdi de işte diyordu ya 'tiyatro' diye, sizin kendiniz tiyatrosunuz. EĞer sİkİyorsa, çİk Diyarbakİr'a git, oradaki annelerin gözyaşlarİna ortak ol. Onlarİn yavrularİnİ daĞa, omuz omuza, dirsek temasİnda yürüdükleri kaçİrdİ. Hadi git oraya. Niye gidemiyorsun? Git. Böyle bir şeyi yapamaz. Onlarİn böyle bir derdi, sİkİntİsİ yok. Onlar sadece katillerle, zalimlerle beraber omuz omuza yürürler." 
Terör örgütünün sadece sİnİr içinde deĞil, sİnİr dİşİnda da vahşete devam ettiĞini belirten ErdoĞan, "Ana muhalefetin başİysa onlarİ savunuyor. Teröristler çukur eylemleri sİrasİnda etek giyip yüzlerine yemeni takarak saklanmİşlardİ. Barİş Pİnarİ Harekatİ başladİĞİnda ise korkaklarİn ne olduĞunu bir daha gördük. Operasyon alanİ dİşİndaki sİnİr şehirlerimize Suriye topraklarİndan attİklarİ bombalarla gösterdiler." dedi.  
şEHİT DEMİR'İN KIZI GÜLAY'IN GETİRDİĞİ ÇİÇEK
Güvenlik güçlerinin ve Suriye Milli Ordusunun karşİsİna çİkmaya cesaret edemeyen hainlerin sivilleri hedef aldİĞİnİ ifade eden ErdoĞan, "Bu saldİrİlarda 22 sivil vatandaşİmİz şehit oldu, 189'u da yaralandİ. İşte bunlardan biri de Mardin Nusaybin'de şehit olan Mehmet şirin Demir kardeşimizdi. Önümde gördüĞünüz şu saksİ, onun kabrindeki topraktan alİnmİş, bu saksİ yapİlmİş. Kİzİ da bana bunu getirdi." diye konuştu. 
Mehmet şirin Demir'in kİzİ Gülay Demir'i kürsüye davet eden ErdoĞan, "Esnaf olan Mehmet kardeşimiz, sİnİr ötesinden atİlan bir havan mermisiyle yaralananlara yardİm ederken, ikinci havan mermisinin hedefi olmuş ve şehadet mertebesine erişmiştir." ifadelerini kullandİ.  
Mehmet şirin Demir'in, şehadetinden bir süre önce kİzİ Gülay'a bir çiçek hediye ettiĞini anlatan ErdoĞan, "Gülay kİzİmİza babasİ şu ifadeyi kullanmİş, Gülay da bana bunu söyleyince 'Burada bir dervişlik yatİyor' demiştim. O ifade de çok anlamlİydİ. 'Yarasİ olmayanİn yari olmaz.' Gülay kİzİmİzİn bir baba yarasİ var. Ama bu salonda onun yarasİna yarenlik eden her kökenden, her şehirden yüzlerce kardeşi de var." dedi. 
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan'İn bu sözleri ayakta alkİşlanİrken partililer tarafİndan "şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganİ atİldİ. 
Gülay Demir'in, 81 ilden aldİĞİ topraklara babasİnİn mezarİndan getirdiĞi topraĞİ da ilave ederek bu çiçeĞi hediye ettiĞini aktaran ErdoĞan, Gülay'a babasİnİn "Bu ülkenin her yeri senin memleketin. Vatanİna, bayraĞİna sahip çİk." diye nasihat ettiĞini anlattİ. ErdoĞan, "şehidimizin ve onun biricik kİzİnİn emaneti olan, birliĞimizin, beraberliĞimizin, kardeşliĞimizin sembolü gördüĞümüz bu çiçeĞi evimizin ve kalbimizin en mutena köşesine yerleştirdik." ifadesini kullandİ. 
Gazilerin vazife malulü aylİĞİyla ilgili teknik sİkİntİlarİ çözecek yasal düzenlemelerin en kİsa sürede Meclise geleceĞini bildiren ErdoĞan, "15 Temmuz darbe girişiminin ardİndan kuruluşuna karar verdiĞimiz Türkiye şehit Yakİnlarİ ve Gaziler Dayanİşma Vakfİ'nİn yönetimi de oluşturuldu. şehit yakİnlarİ ile gazilerimizin, aileleri için kullanacaklarİ kaynak da vakfİmİzİn hesabİna aktarİldİ. İnşallah bundan sonra şehit yakİnlarİmİz ve gazilerimizle, ailelerine verilecek hizmetler bu vakİf üzerinden yürütülecek." bilgisini verdi. 
GÜLAY DEMİR: "KÜRT ÇOCUKLARI KENDİ FİLMLERİNİN KAHRAMANLARI OLUYOR"
ErdoĞan, konuşmasİnİn ardİndan kürsüyü Gülay Demir'e bİraktİ. 
Toplantİya kabul edildiĞi için teşekkür eden Demir, "Babam ve diĞer tüm şehit ve gazilerimiz üzerine söylenecek o kadar söz var ki ama burada ne söylersem söyleyeyim kelimeler mahcup, boynu bükük kalacak. Kürt çocuklarİ üzerinden tiyatrolar yapİldİ, filmler çevrildi. Ama artİk bilmeliler ki o tiyatrolarda perdeler kapandİ, filmler vizyona artİk girmiyor. Kürt çocuklarİ kendi senaryolarİyla kendi filmlerinin kahramanlarİ oluyorlar." diye konuştu.  
Mardin'de doĞup büyümüş bir Kürt kİzİ olduĞunu ifade eden Gülay Demir, 81 ilin topraĞİnİn memleketi olduĞunu söyledi. Demir, şöyle konuştu:
"Nefes aldİĞİm süre boyunca babamİn bana öĞretmiş olduĞu bütün ilkeleri uygulayacaĞİma söz veriyorum. Ben babamdan birçok şey öĞrendim. Yaram var ama elhamdülillah yarama yarenlik edenler de var. Teşekkür etmeyi, affetmeyi öĞrendim. Gücü kendinden almayİ öĞrendim. Bir insanİn kalbini kİrmanİn da bir insanİn canİnİ almak kadar günah olduĞunu ben yine babamdan öĞrendim. Ben bugün buradan bütün cesur şehit çocuklarİna, babalarİnİn ardİndan ayakta durmayİ başarabilen yiĞit kİzlara selamlarİmİ gönderiyorum. Mazlumlar için inşirah var, zalimler için yaşasİn cehennem." 
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan ise "Zalimler için yaşasİn cehennem diyerek yolumuza gayretle devam edeceĞiz. Bu güzel çiçeĞi de aynİ şekilde saklamaya devam edeceĞim." dedi. 
5 BELEDİYE BAşKANI AK PARTİ'YE GEÇTİ
Grup toplantİsİnİn ardİndan düzenlenen törende Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, AK Parti'ye geçen belediye başkanlarİna rozetlerini taktİ. 
Kayseri İncesu Belediye Başkanİ Mustafa İlmek İYİ Partiden, Osmaniye Hasanbeyli Belediye Başkanİ Selahattin DenizoĞlu Saadet Partisinden, Osmaniye Böcekli Belde Belediye Başkanİ DoĞan Öztürk CHP'den istifa ederek, AK Parti'ye katİldİ. 
Öte yandan AK Parti'ye katİlan belediye başkanlarİ arasİnda BaĞİmsİz ElazİĞ Keban Belediye Başkanİ Fethiye Atlİ ile BaĞİmsİz Erzurum Olur Belediye Başkanİ Sİddİk Demircan da yer aldİ.
Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, AK Parti'ye katİlan belediye başkanlarİ ve AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardİmcİsİ Mehmet Özhaseki ile hatİra fotoĞrafİ çektirdi. 
Törenin ardİndan Cumhurbaşkanİ ErdoĞan, "Her hafta grup toplantİlarİmİzda bu katİlİmlar devam edecek. şu anda liste kabarİk, kesinleşmeden açİklamayİ doĞru bulmuyorum. Listemizde şu anda kesinleşenlerin durumlarİ belli. Mümkün oldukça Salİ günleri grup toplantİmİzİ ihmal etmeyeceĞiz. Bu heyecanİ beraber yaşayacaĞİz. Beraber yürüdük biz bu yollarda..." ifadelerini kullandİ. 

Haberi Payla :
SİYASET
Copyright Konya Haberleri , Konya Haber   |
|
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. izinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım :
konya net haber - Yönetim